Bu sene Trabzon Her gelen sezonda, hangi takımın taraftarı olursa olsun futbolsever heyecan arar, yenilik bakar. İstanbul'un 3 büyükleri, nedense taraftarlarını ne transferlerde, ne de sahadaki futbol ile kıpırdatabildi. 3 büyükler 'şampiyonluk' hesapları yapadursun, Karadeniz Fırtınası Trabzonspor, sezonun ilk 2 haftasında önce Avni Aker'de Ankaraspor'u, arkasından da 19 Mayıs'ta Ankaragücü'nü devirdi. Bordo-mavili taraftarın da istediği bu idi. Sezon başı beklentiye olumlu gelen yanıt, heyecan barometresini yükseltti. Başkan Sadri Şener, ayağını yere sağlam basarak gidiyor ve "Şampiyonluk sözü etmiyoruz" diyerek, stresi düşürüyor. Teknik direktör Ersun Yanal'dan da 'şampiyonluk' ile ilgili tek kıpırtı yok. İşin esası da bu zaten. Trabzonspor'un efsane teknik adamı Ahmet Suat Özyazıcı'nın da dediği gibi sessiz ve derinden gidecek, sonra şampiyon olacaksın. İlk 2 haftada görüldü ki öteki şampiyon adaylarına göre en eksiği az takım Trabzonspor. Her teknik adamın "Keşke benim takımımda olsa" diye iç geçirdiği Yattara, Trabzonspor için büyük kazanç. Yattara'yı, Beşiktaş maçında izlerken keyif alacağız. Genç Barış Memiş'in kendine değil de takımına oynaması gerek. Ankaragücü maçında topu boştaki Umut'a değil de kapalı kaleye yollaması yanlış. Bireysel futbol ile bir yere gidemez bu genç. Barış, yedeklikten kurtulmak istiyorsa etrafına bakmalı. Ve Ankaragücü maçında yıldırım gibi savunmadan 6 oyuncu ile çıkıp, 2 Ankagücülü'ye karşı golü atamazsan, topu kalende görürsün. Ve gördün de. Ersun Yanal'ın maçtan sonra dediği gibi, biz de ne olursa olsun gevşeme olmamalı ve bireysel hatalar aza inmeli diyoruz. Trabzonspor gerçekten de lige iyi giriş yaptı. Beşiktaş maçı umulandan da önemli. Sakin olunmalı. Arkası zaten gelir.