Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Fikstür  
Mobil Eğlence  
SMS Paketi  
Ana Sayfa  
Arşiv  
     
Sayısal loto
Spor toto
Şans topu
Hakan Şükür ve evrensellik

Galatasaray yönetimi, Hakan Şükür'e 5 yıllık kontrat önerdi. Hakan eğer kabul ederse, altyapının başında bulunacak ve sarı-kırmızılıların futbol elçisi olacak. Florya'ya, Metin Oktay'ın yanına bir de heykeli dikilecek. Hakan'a yapılan bu teklif, camianın bir kısmı tarafından çok sert eleştirildi. En büyük itirazlar 'futbol elçisi' olmasına ve heykelinin dikilmesine. İlkinden gidersek; Bir dini cemaate yakın olması nedeniyle futbol elçisi olmasına muhalefet var. Kulüpler alanları yasalarla belirlenmiş derneklerdir, sosyal yapılardır. Bu yüzden 'futbol elçisi' unvanı verilecek bir kişinin enine boyuna tartışılması doğaldır. Kulübün sahipleri olan kongre üyelerinin yönetime hesap sorması ve açıklama istemesi de normaldir. Normal olmayan, Hakan'ın dine bakışının futbolculuğunun üstünde değerlendirilmesidir. Bu noktada Hakan'a haksızlık yapıldığını düşünenlerdenim. Hakan dini yaklaşımını neredeyse hiç açıkça ortaya dökmedi ki Avrupalı bazı meslektaşları gibi bunu bağıra bağıra ilan da edebilirdi. Mesela Kezman gibi koluna dini motifler içeren dövmeler yaptırıp, formasının altına, üstünde "aziz" resimleri olan tişörtler giymedi, futbolu bıraktıktan sonra kendini manastıra kapanacağını da söylemedi. Ama dediğim gibi, bu görev kulüp içinde tartışılacak, tartışılmalı da. Benim heykelinin dikilmesine itiraz edenlere de itirazım var. Türk futbolu çeşitli dönemlerde önemli çıkışlar yaptı. Ama bu çıkışlar devamlılığı olmayan, rakiplerin durumuna da bağlı olarak gelişen başarılardı. Türk futbolunun gerçek anlamdaki patlaması; Milli Takım'ın EURO 1996, EURO 2000 ve EURO 2008'e katılması, 2002 Dünya Kupası'nda 3. olması, Galatasaray'ın 2000 yılında UEFA ve Süper Kupa'yı kazanmasıydı. Bakarsanız bu başarıların hepsinin altında Hakan'ın imzasını görürsünüz. Süper Kupa'da yoktu ama Monaco'daki maçın yolunu açanlardan biri oydu. EURO 2008'de yok ama grup maçlarında en çok golü yine o attı. Meşhur sözdeki gibi; "Sezar'ın hakkı Sezar'a"... Metin Oktay, abartılarak yerli yersiz taçlandırılan diğer yıldızlar gibi değil. O, Galatasaray'ı iki direk arasından çıkarıp ulusal takım haline getirdi, Galatasaray'ı kitlelere sevdirdi. Eğer başarıyı futbolcu düzeyinde değerlendirirsek, Hakan Şükür de Galatasaray'ı uluslararası düzeye getirdi, evrenselleştirdi. Doğrudur, Hakan son iki sezonu "kontenjandan" oynadı ama bu, yaptığı onca katkıyı törpülemez. Kaldı ki, oynamasa bile takıma yaptığı saha dışı katkı var ortada. Kısacası, Hakan'ı artık tartışmayı bırakalım. O, Türk futbolunun son zamanlarının değil, tüm zamanların en iyi 3'ünden biridir...


YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Adnan Polat mı haklı, Kalli mi?   / 28-05-2008
 Yöneticilerin işi futbolculardan zor   / 21-05-2008
 Galatasaray'ın ilk 11'ini kim yapıyor!   / 07-05-2008
 Derbi taktiğini Kalli mi verdi?   / 30-04-2008
 Kaplumbağa ile tavşanın yarışı   / 23-04-2008
 İlk dalgada karaya oturdu   / 17-04-2008
 Çılgınlar takımı Galatasaray   / 10-04-2008
 G.Saray bu kafayla İntertoto'ya gider!..   / 02-04-2008
 İki yıl yağmur... Sonrası güneşli...   / 26-03-2008
 Nereye kadar?   / 24-03-2008


 
Hakan Şükür ve evrensellik
Avrupa nasıl kurtulur!
Lafoloji
 

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Künye | Ana Sayfa

Turkuvaz Medya Grubu Copyright © 2003, 2008 - Tüm hakları saklıdır.
Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş.

Turkuvaz Media Digital
Adriano yakışır
Brezilyalı yıldızın listedeki en...
Aslantepe' de şok gelişme!
Eren Talu Mimarlık-Alke İnşaat...
Sivok ortaya
Cisse ile birlikte orta sahanın...
Antzas aşkı
Yunanistan' ın İsveç ile oynadığı...