İki korkak hoca Galatasaraylı futbolcular nefret edecek bir yığın sebep olmasına karşın Gerets döneminde olduğu gibi inanılması güç bir inatla maçlara asılıyor
Ama bu tek başına şampiyonluk getirmez. Esas neden geri kalan takımların kötü olması. Futbolcuların 'Hadi' demesi maç kazanmaya yetiyor
Sivas'ta iki takım da kötü yönetildi. İki korkak hoca, rakibin zaaflarının üstüne gitmek yerine tabelaya bakıp oynadı ve ortaya anormal bir sonuç çıktı
Kulüpler milyon dolarlık teknik direktörlerine karşılık başarıyı yakalamakta zorlanırken, Galatasaray hocasız 5'te 5 yaptı ve belki de şampiyon olarak bir ilki başaracak.
Bu başarısının sırrı nedir? Eğer ulaşılırsa, aşağı yukarı Gerets dönemindeki şampiyonluğun sebepleriyle aynı olacak. Galatasaraylı futbolcular hakikaten yine inanılması güç bir inatla maçlara asılıyor. Galatasaray kötü yönetilen bir kulüp, üstelik maddi durumu da parlak değil. Futbolcuların bolluk içinde yüzüp de 'Biz de bunlara layık olalım' diyeceği bir durum da ortada yok. Tam tersine nefret duymak için bir yığın sebep var. Buna rağmen Fatih Terim döneminde atılan ve Galatasaray'ın Avrupa Şampiyonu olmasıyla sonuçlanan tohumlar devam ediyor. Zaten bu havayı ayakta tutanlar da o devirden kalanlar. Bu tek başına bir takımı şampiyon yapmaya yetmez. Niye şampiyon oluyor? Çünkü geri kalan takımlar da çok kötü. Senelerden beri Türkiye'de futbol o kadar düşük bir düzeyde oynanıyor ki futbolcuların birbirleriyle kenetlenip 'Hadi arkadaşlar' demeleri maç kazanmaya, şampiyon olmaya yetiyor. Kimse bana Galatasaray'ın teknik direktörünün olduğunu, Cevat Güler'in olduğunu söylemesin. Cevat Güler aslında maçları kaybetmek için elinden geleni yapıyor ama benim tabelacı medyam skor levhasına baktığı için böyle bir efsane yaratma peşinde. Sivas maçını baştan aşağıya yanlış oynadı Galatasaray. Kaybetmek için elinden geleni yaptı. Buna rağmen kazandı. Medya neyin yanlış, neyin doğru olduğunun farkında değil. Song kendi kalesine gol attı ya!.. 'Efendim Song'un sağ bek oynaması yanlış.' Aslında en doğru şey oydu. Song senelerdir Galatasaray savunmasının en güvenilen, en iyi adamı. Kendi yazılarını sokarım gözlerine.
SONG DOĞRU YERDE Song-Tomas ile başlayıp devam eden adam. Song'un asıl mevkisi sağ bek. Galatasaray'ın sağ kanatta oynayacak Sabri'den başka adamı yok. Sabri'yi sağ kanatta oynatmak için sağ beke birini koyması lazım. Kimi koyacak: Song'u. Galatasaray'ın sağ kanadında oynayacak başka adam kalmadı çünkü. Hasan Şaş ameliyat oldu, Serkan Çalık ameliyat oldu, Uğur sakatlandı, ameliyat oldu. Galatasaray'a maçı getirenlerin başındaydı Sabri. Sağ bek oynasa o kadar etkili olur muydu? Bunları düşünmeyeceksin 'Song kendi kalesine gol attı; vay Cevat Güler, Song'u nasıl sağ beke koyarsın?' diyeceksin... Türkiye'de futbol yorumcusu yok. Türkiye'de tabelacılar var, köhne tabelacılar var. Pırıl pırıl gençler var Türkiye'de, onlara da yazdırmıyorlar, konuşturmuyorlar. Bunlara kalıyor meydan. Tabelaya bakıp yazı yazanlara kalıyor. Galatasaray'ın yanlışı tek forvetle oynamasıydı. Geçen hafta burada ne dedim: "Galatasaray beraberlik için oynarsa, sahaya savunma için çıkarsa perişan olur. Sivas'ın müthiş bir hücum gücü var."
VOLKAN'I ALABİLİRDİ Ama Sivas'ta da cesaret yoktu, hücum yapacak. Savunma için, tek forvetle sahaya çıkmış Galatasaray'a çift forvetle hücum edecek cesaret Sivas'ta da yoktu. Mehmet Yıldız'ı tek başına oynattıkları halde o Mehmet Yıldız, Galatasaray'ın efsane stoperi Servet'i darmadağın etti. Servet darmadağın olunca da Galatasaray savunması çözüldü. Song'dan değil. Servet'ten çözüldü. Servet'in bozulması kanatlara sirayet etti. Hakan Balta futbolun f'sini oynayamadı. Perişan oldu. Orada bir Volkan takviyesini düşünemedi, aklına getiremedi. Ne bilsin kenar yönetimi!.. Galatasaray savunmasının bu kadar koridor olduğunu, bu kadar basit goller yediğini, bu kadar müdahalede aciz kaldığını gördünüz mü şimdiye kadar! Galatasaray savunması böyle olsaydı şimdiye kadar 70 gol yerdi.
_Galatasaray ligin en az gol yiyen takımı... Ligin en az gol yiyen savunmasının ne hale geldiğini gördük. Galatasaray niye az gol yiyor? Savunmasının gücünden değil, topu diğer tarafta oynuyor da ondan. Galatasaray öyle bir hücum takımı olarak sahaya çıkıyor ki rakip kendi yarı sahasında yığılmaktan bu tarafa gelmeyi düşünemiyor. Abdurrahman elini kolunu sallaya sallaya sağ açık gibi oynadı. İnanılır gibi değildi. Galatasaray bu sezon 3 gol kimden yedi? Futbolcuların o direnme hırsı olmasa yenilen her golden sonra dağılabilirdi Galatasaray. Ama 'Biz bu maçı vermeyeceğiz' diye öyle asılanlar vardı ki maçta, 3 yemelerine rağmen 5 atmayı başardılar. _Bunda sizin de söylediğiniz gibi Sivas'ın payı büyüktü. Gol attıktan sonra Galatasaray gibi geriye yaslanıp, skoru korumaya çalıştı. Sivas da korktu. Her şeye rağmen durum 3-3 iken Mehmet Yıldız o golü atsaydı, maç nereye giderdi onu da bilmiyorum. 4-3'ten sonra bir daha Galatasaray 4-4, 5-4 yapabilir miydi, bilmiyorum. İnsanın dayanma gücünün, hırsının da bir sınırı var. 'Ben atıyorum, atıyorum, savunma yiyor' derseler ne olacak! İki takım fevkalade kötü yönetildi. Galatasaray da Sivasspor da. Zaten skorun 5-3 oluşu, iki takımın da kenardan yönetilmediğini gösteriyor.
SÖVMEYE BAŞLARDI Sen diyelim ki New York'ta yaşayan bir Galatasaraylısın. Bana telefon ediyorsun: 'Hıncal ağabey maç kaç kaç?' diye. Maç da Sivas'ta olduğu için ben 'Sivas 3...' dedikten sonra devamında ne söyleyeceğimi bekler misin? Hasta bir Galatasaraylıysan telefonu fırlatır atarsın, sövmeye başlarsın. Sivas'ın Sivas'ta 3 atttığı maçı kaybetmesini aklın alır mı? Peki tersini söylesem... 'Galatasaray 5' desem 3 yemiş olacağını düşünebilir misin? İki tarafın attığı goller anormal. Çünkü maç anormal. Çünkü maçta normal bir şey yok. İki korkak hoca, rakibin zaaflarının üstüne gitmek yerine tabelaya bakıp ona göre oyun oynadı. Futbolcular da 'Aman mağlup durumdayız saldıralım' diyerek onlara ayak uydurdu.
