G.Saray'ın lehine Hasan, İspanyol boğası gibiydi. Hiçbir şey kendisini kaybetmesini ve takımını 10 kişi bırakmasını affettirmez. "Ayrılıyorum" diyerek doğru karar vermiş
Daha önce Hasan Şaş'ı 2. sarı kartı görmemesi için oyundan alan Kalli bu defa niye almadı? Hasan Şaş'ı yaktı sonunda. Kutluyorum kendisini
Galatasaray'ın Fenerbahçe maçı öncesi ikinci avantajı Lincoln'ün sakatlanması. Takımı 10 kişi oynatıyordu ve bunu bir tek Kalli ile Akcan görmüyordu
Haftaya hakemlerin Denizli-Fenerbahçe ve Galatasaray-Büyükşehir Belediye maçında verdiği kararlar damgasını vurdu.
Denizlispor'un geçersiz sayılan golü ve Göçek'in tartışılan penaltı kararlarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Hakemler hata yapıyorlar. Burada yapıldığı söylenen hatalar ev sahibi takımın aleyhine hatalar olduğu olduğu zaman bu hataların kasıtlı olduğunu söylemek zor. Hakem bilerek bir hata yapıyorsa, bunu genelde ev sahibi takımın lehine yapar, aleyhine yapmaz. Öyle bir dakikada ev sahibi Denizli'nin golünü iptal etmek, kolay değil. Bunu 'kabul etmen' demek ve de İstanbul'da, 'Galatasaray aleyhine yapılan hatayı kabul etmen' demek Türkiye'deki bütün hakemler 'Fenerbahçe'nin kontrolünde' demektir. Çünkü tartışılan iki karar da Fenerbahçe'ye yarıyor. Ben böyle bir şey düşünmüyorum. Bütün hakemler Fenerbahçe'nin kontrolünde olsa Fenerbahçe bu haftaya Galatasaray'ın 6 puan gerisinde girmezdi.
Tam da tersi bir görüş var aslında kamuoyunda... Hakemlerden en çok şikayet eden kulübün Fenerbahçe olduğunu da biliyoruz, sezon başından bu yana... Kıyamet kopartıyorlar. Bu hafta bütün hatalar Fenerbahçe'nin lehine oldu ama ben bunların doğal hatalar olduğunu düşünüyorum. 'Hem Galatasaray'ın penaltısını vermedi, hem de Hasan'a kırmızı kart çıkardı' eleştirilerine katiyen katılmıyorum. Galatasaray'ın penaltısı verilmeye bilir. 'Her verilmeyen penaltıdan sonra bir oyuncu atılır' diye bir şey yok. O zaman dünyada oyuncu kalmaz. Hasan Şaş deli danalar gibi dolaşıyordu sahada. Hakeme saldırmak için bahane arıyordu... Bunu bütün Türkiye gördü. Stattaki 3-5 bin kişi de gördü, televizyon önünde kaç milyon kişi varsa 3 milyon, 5 milyon, onlar da gördü. Görmeyen iki kişi var: Kalli ile Ahmet Akcan. Ondan sonra da Bahri Havadır, 10 dakika Kalli ve Ahmet Akcan ile söyleşi yaptı, bunu sormadı. Deniz Seki'ye, "Soru sormayı bilmiyorsunuz" dediği için gazeteciler kızıyor. Biliyorlar mı? Kalli ile Ahmet Akcan'a sorulması gereken bir soru var ve onu sormadı Bahri! Bir sürü anlamsız gereksiz soru sordu.
10 SARI KART GÖRÜRDÜ Sene başında üstelik Hasan bu kadar da sinirli de değilken ve de gayet iyi oynarken Hasan'ı oyundan almış ve "Niye Hasan'ı oyundan aldınız" diye sorulduğunda "Sarı kartı vardı, ikinciyi görmemesi için aldım" yanıtını vermişti Kalli. Hasan bu sefer İspanyol boğası gibiydi... Niye almıyorsun kardeşim? Galatasaray'ın 10 kişi kalacağı açık... İlk sarı kartın ardından ikinci sarı kartı çıkartmamak için hakem elinden geleni yaptı. Sırtını döndü, görmezden geldi, duymazdan geldi. Her şeyi yaptı. Yoksa iki sarı kartı arka arkaya görecekti. Orada iyi bir hakem, güçlü bir hakem olsa... Hasan Şaş'ın ikinciyi gördüğü ana kadar o maçta en az 10 sarı kartı var. 9'unu görmedi adam. Gelip de yakana yapıştığı zaman artık görmezlikten gelecek halin yok. Hasan Şaş'ı affetmiyorum. Ben Galatasaray yöneticisi olsam bir daha Hasan Şaş'a Galatasaray forması giydirmem. Zaten maçtan sonra, "Ben Galatasaray'ı bırakıyorum" demiş, doğru da bir karar vermiş. Çünkü Galatasaray seyircisinin bir takım çirkin, ayıp tezahüratı olmuş devre arasında. 'Fellah' diye bağırmışlar. 'Hasan esas ona çıldırdı' diyorlar. O Galatasaray seyircisi de bu takıma layık değil aslında. Türkiye'nin en kötü seyircisi Ali Sami Yen'de. Şu kadar güzel bir hava var, Yunanistan'dan 3-0 galip gelmiş bir takım, Fenerbahçe'den 6 puan önde bir takım, stadın 4'te 3'ü boş. Gelen seyirci de o iğrenç, o rezil şarkılardan başka takıma hiçbir katkıda bulunmuyor. Ve de Hasan Şaş gibi bir adama hakaret ediyor. Bunlar gerçekler ama bunların hiçbiri Hasan'ın kendisini kaybetmesini ve de böyle bir maçta Galatasaray'ı 10 kişi bırakmasını affettirmez. Ben güvenmediğim bir adamla sahaya çıkmam. Herkes diyor ki "Fenerbahçe maçı öncesi kendisini attırdı." Çok isabetli bir şey yaptı. Şimdi Galatasaray, Fenerbahçe maçını 11 kişi bitirme şansını yakaladı. Ali Sami Yen'deki hakeme bu kadar kızan bir Hasan'ın, Saracoğlu Stadı'nda Fenerbahçe baskısı altındaki hakemin kararlarına göstereceği tepkiyi bir düşünsene... Ve Fenerbahçe stadındaki hakem, Ali Sami Yen'deki hakem kadar sabırlı olur mu? Anında dayar kırmızıyı alnına, 50 bin kişi de ayakta alkışlar. Hasan bir bakıma en büyük Galatasaraylılığını yaptı. Fenerbahçe maçı öncesinde kendisini oynamaz hale getirerek. Galatasaray'ın ikinci talihi de Lincoln'ün sakatlanması. Lincoln'ün sakatlanmasıyla sahaya 11 kişi çıkma şansını yakaladı. Lincoln, Galatasaray'ı 10 kişi oynatıyordu. Bunu da sadece görmeyen Kalli ile Ahmet Akcan. Sahaya 11 kişi çıkma şansını yakaladı Lincoln ile, 11 kişi bitirme şansını yakaladı Hasan Şaş ile.
BU YÖNETİCİLİK DEĞİL Yani bu hafta Galatasaray için talihsizlik olarak görülen iki olay Fenerbahçe maçı öncesi, Galatasaray için iki büyük avantajdır. Şimdi Fenerbahçe'yi orada yenme fırsatını yakaladı Galatasaray. Bunlar ayrı... Ben Kalli ve Ahmet Akcan'ın aç aslanların önüne attığını gördüm, çıldırmış Hasan Şaş'ı... Bu yöneticilik değil. Kenarda duran adamın çok büyük otoritesi var, çok büyük yetkileri var, bunun karşılığında da çok büyük sorumluluğu var. Hasan Şaş'ı yakmıştır. Sezon başında beri "Bu adam, Hasan Şaş'ı yakmaya uğraşıyor" dedim, dedim en sonunda yaktı. Benim gibi bir adama, Hasan Şaş'ın Türkiye'deki en büyük savunucusu Hıncal Uluç'a sonunda 'Hasan Şaş'ın artık Galatasaray forması giyme hakkı kalmadı' dedirtti. Bunu dedirten de Kalli'dir. Hasan Şaş'ı tribünlerden, medyadan kopardı, bitirdi Kalli. Kutlarım kendisini. Aziz Yıldırım da herhalde Kalli'nin bu iyiliğini değerlendirecektir!.. Günü geldiği zaman!..
Servisi
