Galatasaray farklı... Yiğidi öldür hakkını ver, Galatasaray'ın bambaşka bir havası var. Parasızlık, bunalımlar, dertler filan derken bin türlü sıkıntıya rağmen en kötü gününde dahi özgüvenini kazanıyor. Şu Kalli olayı tezimizin en son delillerinden biri. O Kalli, Beşiktaş ya da Fenerbahçe'nin başına gelse, eleştirilerden bunalır, muhtemelen bugünlerde istifa eder, yöneticiler de birbirine girerdi. Galatasaray'da bunların hiçbiri olmadı. Cimbom usta futbol adamıyla eski günlere döneceğinin işaretlerini şimdiden veriyor. Beşiktaş ve Fenerbahçe için aynı şeyleri söylemek kolay değil. Özellikle Fenerbahçe'nin yabancı ağırlıklı iskeleti nasıl bir takım ortaya çıkaracak bilemiyorum. Bekleyip görmek gerek. Carlos taşın altına elini ne kadar koyacak, Tuncay'ın boşluğu nasıl dolacak, bu soruların cevapları önemli. Eskiden kulübede maçı kurtaracak adamlar vardı, yine öyle olacak mı bu belli değil. Genç oyuncuların uyum süresi uzayabilir. Fenerbahçeliler şampiyonluk için bahse gireceklerse, biraz daha beklesinler derim... Aynı şeyi Beşiktaşlı futbolseverler için de söylemek zorundayım. Doğru transferler yapıldı ve yapılıyor fakat Galatasaray'ın tam tersine Beşiktaş'ın en büyük sorunu havasını bulamaması. Papila faciasından sonra yıllardır manzara bu. Ertuğrul hoca tüm iyi niyetiyle elinden geleni yapacaktır, futbolcuların da aynı gayreti göstermesi işi kolaylaştırabilir. Yine de "Beşiktaş iyi olacak" demek için çok erken. Hele bir Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarını izleyelim daha iddialı şeyler yazabiliriz ama şimdi değil.