Futbolculara yüklenmeyin Fenerbahçe pazar günü Denizlispor karşısında çok pozisyon harcayıp 2-0 öne geçmesine rağmen bu skoru koruyamayarak sahadan beraberlikle ayrıldı. Bütün medya ve onlara inanan taraftarlar bu sonuç nedeniyle futbolcuları suçlayıp adeta şampiyonluğu kaybetmiş gibi davranmaya başladı. Ama gözlerden kaçan bir şey vardı. O da Ümit ve Appiah'ın oynayamamasının yanında çarşamba günkü 120 dakikalık zorlu bir kupa maçının yorgunluğu ve hakemin bir penaltılarını vermemesi ile Beşiktaş'ın iki kasabını göz göre göre oyunda tutarak onlara avantaj yaratması. Sonuçta 1-1 berabere kalarak elenmeye mahkum edilmelerinin moral yıkıntısı da vardı. Üstelik yenilgiyi getiren ilk golün ortasını yapan Yusuf çok açık bir şekilde ofsayttı ve yardımcı hakem bunu seyretmişti.
İnönü'de de ezer Özetle kümede kalma derdindeki Denizlispor'un sert futbolu ile rakibini durdurarak berabere kalma hesapları tutmuş, yorgun Fenerbahçeli futbolcular kaleci Serdar'ın seyrettiği iki atakla kaybettikleri galibiyet yanında Zico'nun da orta sahanın duran elemanlarını zinde Selçuk, Kemal ve Olcan gibi değişken gençlerle değiştirmemesi de rakibin ekmeğine yağ sürmüştü. Şimdi ne olacak? Kupa yorgunluğunu atlatıp bütün konsantrasyonunu lige verecek güçlü sarı-lacivertli ekip, Beşiktaş'ı Kadıköy'de nasıl ezmişse İnönü'de de aynı futbolu sergileyip sahadan puanlarla ayrılabilir ve avantajını sürdürür. Yönetimin bana göre de bir önem taşımayan Türkiye Kupası'na genç kadroyla katılması ve bu sene olduğu gibi onlara maç kabiliyeti kazandırarak kupada gideceği yere kadar yürütmesi çok yerinde olacaktır. Çünkü iki senedir gördük ki, hakemler kupada Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu (belki de verilen emirlerle) istememekte ve açık haksızlıklarla onların elenmelerine neden olmaktadır. Ama ligden çekilme kararı taraftarı üzeceği gibi bütün düşmanlarını sevindirecek ve heyecanını yitirecek olsa da ligde diledikleri gibi at koşturmalarını sağlayacaktır.