Yıldırım yıldızören! Yıldırım Demirören yenilgilerde ve galibiyetlerde gözyaşlarını gizlemeyecek kadar tribünlerden yetişmiş fanatik bir Beşiktaş Başkanı! O, aynı zamanda başarılı bir işadamı. Hesabını, kitabını iyi yapabilen biri olduğu için iş dünyasının ayakta duran patronları arasında yer alıyor. Kulübün hisse senedinden satış yaparak dünya yıldızlarını Beşiktaş'a kazandırması "iflasa götüren çılgınlık" değil, "akıllı tüccar" işlevidir. Yaptığı transferlerin (özellikle Ricardinho ve Delgado) hisseden çıkanı kat kat yerine geri getireceğini çok iyi bildiği için kumarı "büyük" oynuyor. Son Ricardinho transferini UEFA ve birçok internet sitelerinin "flaş haber" olarak dünyaya duyurması, Beşiktaş için bulunmaz reklamdır, tanıtımdır. Çünkü Beşiktaş artık kabuk çatlatıp, Avrupa'da ağırlığını koymak zorundadır. Bu zorunluluk, Kleberson'la başlamış, Ricardinho ile daha büyük adım atılmıştır. Adımlar giderek devleşmeli, Türkiye'yi değil, Avrupa'yı ürkütmelidir! Bunun için transferde akıllı, cesur olmak gerekir. Demirören önce dünya yıldızı Kleberson, sonra Delgado ve en son Ricardinho ile dünya piyasasında Beşiktaş adına öne taşımıştır. Bu bilinçle ilerlerse kendi de Beşiktaş da iflas etmez, kazanır. Yeter ki; Konyaspor maçındaki gibi tribünlere "futbol resitali" müjdesi sunan Ricardinho'ların, Delgado'ların sayısı artsın. Her geçen maç formaya daha bir ısınan Delgado'nun, Ricardinho ile tatlı "liderlik" rekabeti Beşiktaş'ın ligde ve UEFA'da başarısını ateşleyecektir. Durma Demirören pardon; "yıldızören" Başkan!..