Yıldırım, canından çok sevdiği kulübünü ve arkadaşlarını bırakır mı? O kimi işaret ederse seçilecektir. Büyük başarıların bile alkışlanmadığı bir ülkedeyiz.
Sonunda Aziz Yıldırım da gitti. "Beklenen oldu" diyemeyeceğim, çünkü aldığı karar herkesi şok eden cinstendi. Öyle ki kader birliği yaptığı çoğu yönetici arkadaşı bile bu işten perşembe sabahı haberi oldu. Şu aşamadan sonra mutlaka bayram eden bir azınlık vardır. Ülkemizde işini iyi yapan, büyük eserler bırakan ve milyonlarca kişi tarafından sevilen
her insana uygulanan, "Benden iyisini yaşatmam" felsefesi maalesef futbol dünyamızda da hayat buldu. Tarihimizin en büyük ittifakıyla F.Bahçe önce iki kupadan, sonra liderinden oldu.
ODA DOLUSU MEKTUP G.Saray ve Beşiktaşlı başkan ve idareciler Aziz Yıldırım'ı bahane ederek F.Bahçe ile olan dostluk köprülerini yaktılar. Medyada kendilerine yandaş bularak, "Türkiye, Yıldırım yüzünden F.Bahçe'yi sevmiyor" masalları anlattılar. Bırakın kulübü, sadece FBTV'ye gelen fakslar, emailler ve mektuplar koca bir odayı tamamen dolduracak çoklukta. Siz Sayın Canaydın, siz Sayın Polat, siz Sayın Demirören hayatınızda böyle bir şeyi hiç yaşadınız mı? Sizler ülkemizin her tarafında çok sevildiğinizi ve sayıldığınızı zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. Sizleri sevmeyen en azından 30 milyon F.Bahçeli var. Bu yazdıklarımı not edin. Şimdi Yıldırım yok. Seneye F.Bahçe'ye ASY'de ve İnönü'de edilecek küfürlerde en küçük bir azalma olmayacaktır. İlk maçta bu yazdıklarımın nasıl gerçek olacağını göreceksiniz.
FENERİUM PARA BASIYOR Hayatımda çok az yanıldım, mesela herkesin F.Bahçe'yi şampiyon ilan ettiği dönemde federasyon seçimlerinin hemen ertesinde "G.Saray'ın şampiyonluğu hayırlı olsun" diye yazı kaleme almıştım. Gene haklı çıktım. "8 yıldır sadece 3 şampiyonluk var" diyenler, Yıldırım gelene kadar da 20 yılda sadece 4 şampiyonluğun olduğunu görmezden geliyor. F.Bahçe her dönem ülkemizin en iyi ve en pahalı kadrosunu kurmuştur. Ama 20 yılda sadece 4 şampiyonluk kazanabilmiştir. Fenerium gelirlerinin yılda 20 milyon doların üstünde olduğu, her F.Bahçeli'nin evinde mutlaka açık olan FBTV'nin en çok reyting yapan kanallardan biri gerçeği, Türkiye'nin en güzel stadının Kadıköy'de yükselmesinin bile alkışlanmadığı bir ülkede yaşıyoruz.
KİMİ İŞARET EDERSE... Perşembe sabahı oradaydım ve havayı F.Bahçe'nin kalbinin attığı yerde kokladım. Önce Yüksel Günay, sonra Güven Sazak, Yıldırım ile konuştu. Ama en uzun yapılan konuşma Ali Koç ile olandı. Pazartesi yönetim toplanacak. İki şık var: Ya içeriden birisi başkan olacak ya da kongreye gidilecek. Şu andaki gerçek tek adaylı kongrede bile 4 bine yakın insanın geldiği gerçeğidir. Bunun göstergesi de kongrenin en güçlü ismi Yıldırım'dır. Onun işaret ettiği seçilecektir. Belki erken ama konuşulan iki isim var. Nihat Özdemir ve Ali Koç. Yönetim ise belki 1-2 takviye ile yine aynı kalır. Yıldırım da açıkladığı gibi desteğini büyük ölçüde verecek. Yoksa siz 100. yılda Yıldırım'ın canı kadar sevdiği kulübü ve arkadaşlarını yalnız bırakacağını mı zannediyorsunuz?
TARİHİ İTTİFAKÇILAR! Yıldırım ve Daum gittiği için bayram yapanlar, "Bu takıma kim gelirse gelsin Avrupa şampiyonu yapar" diyenler (Seneye bu soru size tarafımdan çok sorulacaktır, atıp tutmak yok), Nobre'yi ahlaksızlıkla suçlayıp "Temiz lig istiyoruz" pankartı açtıktan sonra transfer edip kahraman gibi karşılayan sözüm ona etik değerciler, futbolcularına para veremediği için yöneticilik görevini yapamayan insanları başlarının üstüne çıkarırken, çağdaş bir şekilde kulübünü yöneten ve her türlü vecibelerini yerine getirenleri yaptıkları bir suçmuş gibi yerin dibine batırmaya çalışanlar, Denizli'deki futbol adı altında oynanan tuhaf oyuna karşı bayrak açamayan kendilerinden menkul büyük futbol otoriteleri sizlere ne diyeceğimi bilemiyorum. Tek sözüm var, o da bayramınız kutlu olsun. Allah sizin gibileri Türk futbolunun başından eksik etmesin... Amin.
