Ulusoy'la beraber eşitlik geldi. Onun için bu dostlar G.Saray ile uğraşmak yerine F.Bahçe'yi Asya'dan çıkarmak için çalışmalı!.
Son zamanlarda özellikle de F.Bahçeli yönetici ve yazarlardan G.Saray'a taş atma yarışı başladı. "G.Saray bunca sorunla boğuşurken nasıl olur da F.Bahçe'yle kıyasıya bir şampiyonluk yarışına girebilir" sorusu, bu dostlarımızı nasıl rahatsız ediyor, bir bilseniz! Sıkıntı salt G.Saray'ın başarısından kaynaklanmıyor; Futbol Federasyonu'nun elden gitmesi,
tarafsız ve herkese eşit davranan bir kimliğe bürünmesi de rahatsız ediyor bizimkileri. Örneğin daha birkaç ay öncesine değin Semih'e üç maç ceza verilir, Tahkim o saat kararı yırtar çöpe atardı. Hakemler akıl almaz bir hoşgörüyle bakardı sarı-lacivertli formaya. Kiminin hesabına göre 12, kimininkine göre de 9 puan bu 'hoşgörü' sayesinde F.Bahçe hanesine kazanç olarak yazılmıştı. Son dört yılda, bir ikisi hariç G.Saraylı yöneticiler de çiğnenen hukuka seyirci kalmıştı. Sonra bazı şeyler oldu. Ulusoy başkanlık koltuğuna oturdu ve herkese eşit mesafeden bakmaya başladı federasyon. Kimsenin hakkı kimseye geçmemeye başladı. Hatta G.Saray lehine penaltı çalan hakemler bile çıktı ortaya! Elle atılan goller iptal edildi, kendini yere atana sarı kart gösterildi, çaktırmadan yapılan fauller bile görülür oldu. Bu da birilerini rahatsız etti.
G.SARAY DÜNYA MARKASI D.Bakır maçı İzmir'e alınınca rahatsızlık demece dönüştü, dahası Sayın Nihat Özdemir maçın kendi doğum yeri Elazığ'da oynanmasını istedi. Halbuki Sayın Özhan Canaydın, D.Bakır-F.Bahçe maçının kendi doğum yeri olan Bursa'da oynanmasını istememişti federasyondan! Bu dostların anlayamadığı şey; G.Saray ruhu ve 600 yıllık bir eğitim yuvasının bu camianın bireylerine verdiği, ister mektepli olsun ister olmasın, terbiye ve inanç. Yanlış yönetim, har vurup harman savurma gibi şeyler olabilir ama G.Saray anında toparlanır ve salt Türkiye'de değil dünyada akla ilk gelen uluslararası markalardan biri olmayı sürdürür. Onun için dostlar, korkunun ecele faydası yok. G.Saray'la uğraşmak yerine "F.Bahçe'yi nasıl küçük Asya'dan alır, G.Saray gibi uluslararası bir marka yapabiliriz" konusuna kafa patlatın siz emi!
