Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Fikstür  
Ana Sayfa  
     
Sayısal loto
Spor toto
Şans topu
Balonya Tüneli!

İnönü Stadı'nda yaşanan talihsiz olaydan sonra herkes, sosyolog, psikolog, toplum mühendisi, kriminolog, tribün uzmanı, hukukçu, yakın tarih profesörü kesildi. Öyle bir kirlilik gidiyor ki, harfler, cümleler bile kirlendi. Ömer Lütfi Mete'nin "Balonya Tüneli" kitabında geçen bir şiir "Öyle ağızlar barış dedi ki; kuduracağım. Öyle ağızlar sevgi dedi ki; tiksindi lağım!" dizelerindeki durum yaşanıyor. Tam bir "ağzı olan konuşuyor, kalemi olan yazıyor" sendromu. Bir spor yazarı "futbolda şiddet" konusunda ahkam kesiyor bir kanalda, oturduğu yerden yaylana yaylana ve adamı ifrit eden gerginliği ile "Keşke 12 Eylül 50 yıl daha sürseydi. AB yasaları da çıkıyor şimdi, adam öldürmek de kolaylaşacak, e idam cezası da kaldırıldı!" ...Ve bu kişi, işte bu kafayla üniversitede ders veriyor, tribün ve spor barışı adına düzenlenen programlara konuk oluyor. Kıvanç Oktay daha çocuğun kanı kurumadan "olay münferit, gruplarla ilgisi yok" savunmasını yapıyor. Sonra daha kan kurumadan ortaya başka başka yalanlar atılıyor; "bıçak büfeden alınmış, öldüren çocuk Galatasaraylı, ölen Fenerli" gibi.. Bir başka yönetici Reha Muhtar ise, 16 yaşındaki çocuğun yaşama hakkına saygı göstermektense, "saygı duruşu" gerilimi ve polemiği üretmeyi tercih ediyor. Sonra da ironik biçimde sevgi dersleri veriyor gazete köşesinden. Anlaşılan yöneticilikte "televoleleşme süreci" de başladı. Bu anlayış şiddet değil midir ? Ahmed Hassan'ın, utanmadan "vallaa penaltii" diyerek emek hırsızlığına dini alet etmesi gibi, namaz niyaz insanı olarak bilinen eski yönetici İhsan Kalkavan da aynı şeyleri söylüyor; "Öldüren G.Saraylı, ölenin de cebinden Fener kartı çıkmış" diye.. Bu şiddet doğuran bir başka şiddet değil midir? Öyle olmadığını adı gibi biliyor da, diyelim öyle, ne farkeder? 16 yaşında bir çocuk öldü, 21 yaşında bir başka çocuğun da hayatı bitti! Kimse 'gerçek'le ilgili değil, herkes bir cinayetin üzerinden birbirine ateş etmekle, kendini aklamakla meşgul. Yani gerçek üzerinden kendi doğrularını çarpıştırıyorlar. Konuşulmasi gereken bu. Bu da şiddet'in bir başka çeşidi değil mi? Statlardaki giriş-çıkış kapılarını çoğaltmayan ve fiziki koşulları rahatlatıp çağdaş bir hale getirmeyenler bu şiddette pay sahibi değil mi ? Yasayı uygulamayan, nasıl uygulanacağı konusunda fikri ve eğitimi olmayanların taraftarı aşağılama, dövme, coplama, terörist muamelesi yapma potansiyel suçlu görme eğilimlerine "dur" demeyenler bu şiddette pay sahibi değil midir? Ortada bir cinayet var. Bu cinayetten Beşiktaş değil herkes sorumlu. Gencecik yaşında katil olan diğer çocuğun dramından da. O bıçakta devlet, medya, toplum, herkesin parmak izi var ama öncelikle de yasayı uygulamayanların. Kanun'un uygulanmadığı yerde kanunsuzluk kanun olur. ..Ve hukukun olmadığı yer de vatan değil ormandır!

 
 

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Ana Sayfa

Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu

Fener kupayı alır
Hiçbir F.Bahçeli' nin söylemeye...
O ruhu arıyorum
Yunanistan' ın Ethnos Gazetesi' ne...
Ocakta Doğan-cak
Yeniden hareketlenen Beşiktaş...
Yıldızlar dağılıyor
Beşiktaş' ın teklifinin Doğan' ın...