Allah'tan umut kesilmez Yazık... Sabaha kadar oynasak kazanamazdık. Çünkü yanlış başladık ve rotayı bir türlü düzeltemedik. Otoyolda yolunu kaybetmiş şaşkın bir sürücü gibiydik. Bir türlü adresi bulamadık. Caddeden çıktık, sokağa girdik; sokaktan çıktık dar yollara saptık ama bir türlü hedefe doğru yönelemedik. Yönelebilsek Almanya'nın ışıklarını görebilecektik. Yolu kaybedince feci bir kaza yaptık ve ağır yaralı olarak Kadıköy'de hastanaye kaldırıldık. Önümdeki notlara bakıyorum. Daha 90 dakika bitmeden tam 18 gol girişiminde bulunmuşuz ve de tam 12 korner atmışız. Ama bir tek golümüz yok. Adamlar ilk yarı üç defa gelmişler, iki gol bir de direk. Üstelik rakibin Shevchenko ve Voronin dışındaki oyuncuları vasatın üstüne bile geçemeyecek kalitedeler. Defansları ise tam bir teneke ama ne yazık ki bizim bücürlerden kurulu orta alanımız bu uzun boylu teneke adamları bir türlü geçip rakip kaleyi göremedi. Böyle maçları oynamasını bilmiyoruz. 18 dakikada Türk Milli Takımı'na yakışmayan inanılmaz savunma hataları ile rakibe iki gol ikram ediyoruz. Sonrası tam bir panik. Bu sefer de türbülansa girmiş uçakta can havliyle sağa sola koşuşturan panik halindeki yolcuları andırıyoruz. Kötü mü oynadık! Hayır. İyi mi oynadık! Ona da hayır... Türk Milli Takımı böyle savunma hataları yaparsa fatura işte böyle olur. Ersun Yanal iki farklı skordan sonra bütün kozlarını hücumdan yana kullandı. Riske girmesi doğaldı. Yıldıray'ın, Tuncay'ın, Necati'nin yerlerine savunma oyuncusu sokacak hali yoktu. Dün geceki oyunu yüzde 90 rakip kale önünde oynayıp da farklı kaybetmek bize hiç yakışmadı. Yürekten oynamak demek ki yetmiyor. Türk Milli Takımı'nın bu kadar kaliteli futbolculara rağmen takım oyununu becerememesi bizim zaten genetik bir hatalığımız. Bundan sonra işimiz zor. Zirveye çıkmayı beklerken öyle bir darbe aldık ki bunu toparlamak artık sadece bizim elimizde de değil. Kötü bir takım nasıl futbol oynanacağını, nasıl sabırla savunma yapılacağını ve nasıl kontratağa kalkılacağını bize ders verir gibi belgeledi. Onlar 6 defa geldiler 3 gol attılar biz habire gittik geldik nereye gittiğimiz bir türlü anlayamadık. Derler ki, "nereye gittiğini bilen yolcuya herkes yol verir." Eee böyle bir sürücüye kimsenin yol verme hakkı yoktu. Bundan sonra ne olur derseniz, artık gerisi mucizelere kalmış. Maçın hakemi futbolcular kadar koştu, hiçbir tarafa eyyam yapmadı ve yükselen grafiğini bir kez daha parlattı. Yine de Allah'tan umut kesilmez.
