İlk zarf açıldı Lige verilen arada biraz F.Bahçe'den uzaklaşıp, futbolun başka bir başka yönüne gözatalım... Bir ülkede yeni kral göreve gelmiş. Seçim sonrası eski kral, yeni krala üç zarf vererek, "Başın her sıkıştığında bunlardan birini aç" tavsiyesinde bulunmuş. Gün gelmiş kral sıkıntıya düşmüş. Zarflardan birini açmış. Kağıtta ''Kendini kurtarmak için eskileri suçla'' yazılıymış. Başlamış hemen eski kral ve yanındakileri suçlamaya. Ama nafile. Gün gelmiş, ikinci zarfı açmış. Bu kez "Sıkıntı devam ediyorsa yanındakileri suçla" yazılıymış. Hemen yanındakilerin yetersizliğinden ve baskıyla göreve geldiklerinden yakınmaya başlamış. Ama yine nafile. Sıkıntı büyümüş sıra son zarfa gelmiş: "Sende 3 zarf yaz ve görevi bırak" yazılıymış. Geçtiğimiz günlerde yeni Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı'nın Aktüel'deki röportajını okudum. Ulusoy ve yönetimine fena halde isyan etmiş. Şimdi zamanı mı diye düşündüm ve zamanı olmadığına karar verdim. Bıçakçı ve yönetimi daha çok yeniler. İcraatlarına adım atma dönemi içindeler. Önce bir şeyler yapılmalı ki, geçmişten duyulan rahatsızlıklar dile getirilebilsin. Ama daha bir şey yok ki... Bu kadar yeni iken, sayın Bıçakçı, ilk zarfı açıverdi. Türkiye'de kulüpler ve federasyon ne yazık ki, sahadaki başarıyla eleştirilirler. Yeni federasyonun saha dışında bir şeyler yapacak zamanı olmadı. Saha içinde de ilk adımlar kötü atılıyor. Öncelik buna verilmeli, diğer çalışmalar için de geçmiş düşünülmeden ilk adımlar atılmalı. Ama iş öfkeye ve tepkiye dönüşüp de, söz düellosu başlarsa, bundan herkes zarar görür. İlk zarfı açan Levent Bıçakçı, ikinci zarfı da açıp da, geçmiş yönetim tarafından göreve getirilen Ersun Yanal veya başka isimlerden şikayete başlarsa, Dünya üçüncülüğüne adım adım gidebilen Türk futbolu geçmişteki yerine koşar adım döner. Ersun hoca da bugün sahada oynarken, yarını da düşünmeli. Geçmişin büyük yıldızları belkide Dünya Kupası elemelerinin sonunu görmeden futbolu bırakma noktasına gelecek. Yani milli takım sürekli kabuk değiştirmek zorunda kalabilir. Bunun yerine birçok takımı sıfırdan yaratan Yanal, aynı taktiği milli takıma da uygulayıp genç isimlerle sıfır kilometre bir ekip yaratmalı ve hedefine böyle koşmalı.