İbrahim Akın... Sakın... Dört haftada 10 puan kaybına Del Bosque'den ödül (!): 4 gün kafa tatili... Vay anasını... Görülmemiş umursamazlık! 13 transferli hayal kırıklığı Beşiktaş'ta 4 gün tatil; zaten yetersiz olan mevcut motivasyon ve fizik gücünden kayıp demektir. Oysa; dört hafta şok yaşayıp, yaşatan sistem oturtma bocalamasındaki takımın kaybedecek, ense yapacak tek bir günü yoktur. Ama umursamaz "Geniş yürekli baba"can Del Bosque, ilk kez üç ay ayrı kaldığı vatanına özlemle uçtu, evlatlarına "Siz de serbestsiniz" diyerek! Umarım dört hafta yaşanan kabusun, dört günlük tatilde kaldığını bu haftadan itibaren görürüz. Neyse... Biz, gelelim asıl konuya. İbrahim'e... İbrahim Akın'a. Hani o izleyen herkesin hayran kaldığı 20'lik Küçük İbo'ya... Bilinçsiz transfer yapan Yıldırım Demirören - Kıvanç Oktay ikilisi, ellerinde Lucescu'nun isteğiyle Serdar Bilgili yönetiminin transfer ettiği 600 bin dolarlık pırlanta varken, Del Bosque'nin vatandaşı Juanfran'a 6 milyon dolar saymalarının pişmanlığını yaşadıklarını hisseder gibiyim. Yanlış transferlerin hesaplaşmasını yöneticiler, aralarında yapadursunlar, İbo'yla devam edelim; Juanfran'ı 45 dakika izledik, bir yargıya varamadık. Ama İbo, ilk sınavı olan Malatyaspor maçının girdiği ikinci yarısındaki performansıyla geçer not aldı. Gaziantepspor maçında ise; dört yıldızlıktı. Laf olsun diye koşmuyor. Deparlarının her adımı rakip savunma için tehlike... İki - üç kişinin engelleme çabaları vız geliyor. Müthiş süratiyle, gücüyle devirip, geçiyor. Yer, mesafe, açı tanımaksızın mermi gibi şutlar atıyor. Pas alıyor, pas veriyor, oyuna katılıyor. Yok, yok. Tatsız Beşiktaş'a heyecan getirdi. Futbolun "F"sini oynamayan Beşiktaş, O'nsuz, şekersiz helva gibi... Juanfran ne mi olacak? İbo varken?.. Bak İbo; yolun uzun, geniş, ışıl ışıl aydınlık. Önünde kimse duramaz. Pardon... İlik emen İstanbul gecelerinden, ünlü avcısı mankenlerden kaç! Senin gibi genci, yakışıklıyı rahat bırakmazlar. Bak Koç gibi Okan'ı 22'sinde bitirdiler, Kartal Yuvası'ndan ettiler. Aynı tuzağa düşme! Anacığınla oturuyormuşsun... Güzel... O'nun dizlerinden sakın ayrılma. Aman ha!..
