Ulusoy'un sayesinde! Bu akşam son Avrupa Futbol Şampiyonu Yunanistan ile oynayacağız. Ve inanıyorum ki, maçın galibi bu sefer de biz olacağız. Açıkça söyleyeyim, Gürcistan müsabakasından önce hiç de böyle düşünemiyordum. Çünkü prim sisteminin federasyonumuz tarafından maçtan iki gün evvel açıklanmasının oyuncularımız üzerinde herkesin düşündüğünün aksine negatif etki yapacağına inanıyordum. Bu doping aksine Gürcüler'i daha da çok ateşledi. Sonucu da maalesef hep birlikte gördük. Geçen hafta Yunanistan, Arnavutluk'a mağlup olunca kendi sahasında bu sefer bize karşı kesin kazanma duygularıyla sahaya çıkacaktır. Ve her zaman oynayabildiği kontrollü futbolunu bugün bize karşı ortaya koyamayacaktır. Genç teknik direkörümüz Ersun Yanal eğer soğukkanlı, sabırlı bir taktikle ve Gürcistan maçının yarattığı olumsuzlukları tecrübeye çevirip bu maçı bizlere kazandıracaktır kanaatindeyim. Ayrıca iki ülke dünya barışı ve spordaki fairplay adına dostluk mesajları verseler de yemekleri ve melodileri birbirlerine benzer olsa da yazılamayan ve söylenemeyen ifadelerde (Aslında bir kaşık suda birbirlerini boğarlar) bu yüzden de maçın favorisi yok. İyi oynayan kazansın laflarıyla zırvalar dururlar. Kardeşim.. Biz Türkiye olarak bu maçı almak zorundayız. Ve muhakkak da a-laca- ğız... Trabzon'daki Gürcistan maçından önce ilk başta yeni federasyonumuzun da Dünya Şampiyonası için yeterli motivasyonu yoktu. Şimdi neyse ki o havayı da Haluk Ulusoy'un açılan posterleri ve sonradan verdiği demeçleri sayesinde sağlandı. Yunanistan'da oynayacağımız bugünkü maçta federasyon başkanımızdan malzemecimize kadar herkes 2006'ya gitmek için duygusal olarak tamamen hazırdır. Milli maçların mimarı Ulusoy sağolasın bu maçı da senin Trabzon'da yarattığın motivasyon sayesinde alacağız.
